Corona Günlerinde Bir Bilimsel Makale Nasıl Okunmalı?


 

Corona virüs hastalığı (COVID-19) dünyanın her yerinde bir toplumsal tepkiye neden oldu: Hastalığa karşı korunmak veya hastalığın tedavisi için mevcut ilaçlardan mucizevi çözümler beklemek.

Mucizevi korunma yöntemleri içinde önemli bir kısmı geleneksel tıp ya da beslenmeye dayanan öneriler. Bu gruptaki öneriler yaygın olmakla birlikte - neyse ki - toplumsal bir inanılırlık ve güvenilirlik kazanma konusunda başarısız görünüyorlar. Televizyon ekranlarının geleneksel tedavi ya da beslenme uzmanlarından büyük ölçüde temizlenip şöyle ya da böyle tekrar bilim insanlarına açılmasını bu açıdan olumlu bir gelişme olarak değerlendirebiliriz.

Ancak, bilimsel görünen veriler ve bulgular da yanıltıcı olabiliyor. Bu yazıda esas olarak bu durumu incelemek istiyorum, yakın zamanda ortaya atılan ‘hidroksiklorokin (Plaquenil)’ örneği üzerinden:

 

Hidroksiklorokin (Plaquenil) COVID-19 tedavisinde gerçekten yararlı mı?

Bu sorunun cevabını, böyle bir olasılığın mümkün olabileceği şeklinde vermek gerekir. Ama gerçekten o noktada mıyız, hastalarımıza ya da sağlıklı insanlara bu ilacı verelim mi, bu ayrı bir tartışma.

Hidroksiklorokin (HKl) kullanımı bir süredir sosyal medyada giderek artan bir destek buluyordu, ancak ABD başkanı Donald Trump’ın attığı bir tweet ile bu destek daha da arttı. Trump, HKl ve Azitromisin kombinasyonunun hastalığı önlemede mucizevi sonuçlar doğurduğunu ve ABD halkına derhal uygulanması gerektiğini söylüyordu. İddianın kaynağı Gautret ve arkadaşlarının International Journal of Antimicrobial Agents dergisinde 20 Mart 2020 tarihinde yayınlanan bir yazısı idi. (1) Bu yazıda, randomize edilmemiş toplam 36 hastanın (20 HKl, 6 sında ek olarak Azitromisin kullanılmış; 16 kontrol) 14 gün içinde hastalığın nedeni olan SARS-CoV-2 virüs yükünden kurtulma oranları inceleniyor ve özellikle KHl + Azitromisin gurubunda 3. günden başlayarak virüsten temizlenmenin anlamlı olarak daha fazla olduğu sonucuna varılıyor. Buraya kadar iyi, böyle bir iddianın ABD başkanı tarafından kabul görmesinde de pek sorun yok.

 

Ancak; yazı daha ayrıntılı incelendiğinde, bazı sorunlar ortaya çıkıyor:

·      Yazarlar aslında 26 tedavi (HKl) hastası ile başlamışlar ve 6 hastayı takip edemediklerinden çalışmadan atmışlar. Takip edilememe nedenleri:

o   3 hastanın yoğun bakıma naklinin gerekmesi,

o   1 hastanın ölmesi,

o   2 hastanın da kendi istekleri ile tedaviyi sonlandırması (muhtemelen yan etki ve HKl kullanımını tolere edememeleri nedeniyle)

·      Yazıdaki rakam, tablo, figür ve istatistik değerlendirmeler bağımsız araştırmacılar tarafından doğrulanamıyor. (İlgilenenler için PubPeer ). (2)

·      Yazarlar hastaları 14 gün takip etmek üzere başlayıp 6. günden daha ileri takip sonucu vermiyorlar.

·      Yazı yayınlanmadan önce gerçek bir bilimsel değerlendirme (bu gibi yazılar için standart olan ‘peer review) yapılmamış ve yazarlardan biri yayınlandığı derinin editörü.

Tüm bu sorunlara bakıldığında, ABD başkanı tarafından da refere edilmiş olan bu yazının bilimsel değerinin düşük olduğu görülüyor.

 

Tabi başka sorunlar da var:

·      O sırada dünya genelinde 300.000’den fazla hasta sayısı olmasına rağmen yalnızca 36 hastanın çalışılmış olması,

·      Başarılı sonuç kriterinin gerçek bir klinik sonuç değil (mesela ölüm ya da sağkalım) bir indirekt (proxy) sonuç üzerine kurgulanmış olması,

·      En önemlisi, şu anda dünya genelinde 3,5 milyon vaka ve 250 bin (yaklaşık %7) ölüm olduğu düşünüldüğünde, bu oranın başarılı bir tedaviyi işaret etmekten uzak olması.

 

                           Principi ve arkadaşlarının 17 Nisan 2020’de The Lancet’te yayınlanan yazısı ise bu ilacın koruyuculuğu ile ilgili randomize çalışma bulunmadığını vurguluyor. (3) Tabi, HKl kullanımının neden olabileceği yan etkilerden bahsetmiyoruz bile. (4)

 

Sonsöz:

Bu gibi kriz durumlarında umuda sarılmak kadar doğal bir şey olamaz. Ancak hekimlerin ve yöneticilerin görevi halkı doğru ve sağlıklı şekilde bilgilendirmek ve tedavi etmek olmalı. COVID-19 tedavisinde de gerçek bilim referans alınmalı. Yayınlanan her “bilimsel” yazıyı bilimin gerektirdiği tarafsız eleştirel gözle okuyalım.


1.     https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/32205204

2.     https://pubpeer.com/publications/3B1F9EAD4982C64445A60F5E83CCFE

3.     https://www.thelancet.com/journals/laninf/article/PIIS1473-3099(20)30296-6/fulltext

4.     https://www.drugs.com/sfx/plaquenil-side-effects.html



Hazırlayan ve derleyen: Dr. Gölge Acaroğlu