Çin’in Wuhan Şehrinde COVID-19 Tanısı Konulan 535 Hastanın Oküler Bulguları ve Klinik Özellikleri: Kesitsel Çalışma

Chen L, Deng C, Chen X, et al. Ocular manifestations and clinical characteristics of 535 cases of COVID-19 in Wuhan, China: a cross-sectional study [published online ahead of print, 2020 May 18]. Acta Ophthalmol. 2020;10.1111/aos.14472. doi:10.1111/aos.14472


Mayıs ayında Acta Ophthalmologica’da yayınlanan bu kesitsel çalışmada, Chen ve ark. ulaşabildikleri 535 COVID-19 hastasının oküler bulgularını ve klinik özelliklerini ayrıntılı olarak sunmuşlar ve literatür eşliğinde tartışmışlardır. Çalışma verileri hastaların elektronik medikal dosyalarından ve akıllı telefonlarla doldurulan elektronik anketlerle elde edilmiştir. Mobile Cabin Hastanesi ve Tongji hastanesinde COVID-19 tespit edilen 535 hastanın yaşları ortalama 44 yıldı ve %49,9’u kadındı. 27’sinde (%5,0) konjonktival konjesyon mevcuttu ve 4 bireyde hastalığın ilk semptomuydu. Konjonktival konjesyonun ortalama süresi 5.9±4.5 gündü. Diğer oküler semptomlar konjonktival sekresyon, oküler ağrı, fotofobi, kuru göz ve yaşarmaydı. Konjesyonu olan hastalar ofloksasin, tobramisin ve gansiklovir kullanmışlardı. El-göz teması bağımsız olarak konjonktival konjesyonla ilişki göstermekteydi. COVID-19 hastalarında %6,2 oranında konjonktivit, %4,5 oranında kuru göz ve %2,6 oranında keratit mevcuttu. Diğer yayınlarla benzer olarak konjonktival konjesyonu olan ve olmayan hastalarda ateş (%66,7 ve %60,8, sırasıyla), öksürük (%74,1 ve %64,8, sırasıyla), yorgunluk (%51,9 ve %38,6, sırasıyla) ve 38.1°C üzerinde ateş (%40,7 ve %42,5) sırasıyla en sık görülen klinik semptomlardı. Hastaların %64,1’inde nazofarenks sürüntülerinde SARS-CoV-2 tespit edildi. Radyolojik bulgularda konjonktival konjesyonu olan hastalarda %69,2 oranında ve olmayan hastalarda %76,5 oranında çift taraflı akciğer tutulumu izlendi.

Sonuç olarak COVID-19’a bağlı oküler semptomlar arasında konjonktival konjesyon görülmekte ve bazen ilk semptom olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat görülme sıklığı %5 oranında son derece düşük olarak bulunmuştur. Sık el-göz teması konjonktival konjesyon için bir risk faktörü olabilir. Çalışmanın kısıtlılıkları ise örneklem sayısının rölatif olarak az olması, ağır klinik bulguları olan hastaların çalışma dışı bırakılmış olması, göz bulgularının hasta beyanına bağlı olması ve konjonktiva spesimenlerinde SARS-CoV-2 tetkiki yapılmamış olmasıdır. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7276826/pdf/AOS-9999-na.pdf

Özetleyen: Dr. Banu Bozkurt